*Kur’an’ın 23 senede inmesinin hikmeti:
Hadiseler üzerine ayetlerin inmesi ile Kur’an kendini koruyor. Hiç kimse Kur’an Hz. Muhammed’den önce vardı diyemez. Çünkü Kur’an’da Bedir, Uhud, Huneny savaşları, rumların mağlubiyeti, muhacir, ensar, müşrikler, yahudiler, münafıklar ve bunların sözleri, Hz. Aişe’ye atılan iftira ve o zamanın hadisatı gibi konular onu diğer kitablardan ayırıp orijinal kılıyor. Bu ise yıllar öncesinden insanların bilmesi mümkün olmayan hadiseler. Bu bize Kur’an’ın 23 yılda nazil olmasının hikmetini ve gerekliliğini gösteriyor.
*Kur’an’ın bir defada değil de parça parça, olaylar üzerine inmesinin tebliğ ve ıslah açısından birçok faydaları vardır.
İnsanın kıymetini belirleyen, olaylar karşısındaki tavrıdır. Olaylar karşısındaki duruşu, insanın mahiyetini belirler, insanları derecelendirir. Hadiselere karşı tavırlar, mükafat ve mücazatı, cenneti ve cehennemi gerektirir. Kur’an, yaşanan hadiseler üzerine ayetler göndererek insanlığa nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini öğretiyor.
Yirmi üç senelik vahiy dönemi, sahabeler için adeta bir eğitim süreci olmuştur. İmtihanla, hikmetle ve tekemmülle geçen yirmi üç senelik vahiy dönemi, Kur’an’ın rahmetini, bereketini gösteriyor.
*Kur’an’ın bir defada değil de parça parça, olaylar üzerine inmesinin, tesiri ve tesisi açısından birçok faydaları vardır.
Bunlardandan biri de, hadiseler karşısında insanlar merakla veya endişeyle beklerken, ayetler onların üzerinde şok etkisi yapar. Bu şekilde bir yöntem ile ayetlerin açıkladığı hükümler hafızalara kazınıyor ve asla unutulmuyor. Kur’an bir defada bir bütün olarak inseydi çok ayetlerin manası ve önemi gözlerden kaçacaktı. Bu kadar tahkikli bir okuma mümkün olmayacaktı. Bu sayede okuma yazma bilmeyenler dahi ayetlerden tam manasıyla faydalandılar.
(Cevher İnci Altın)
Abdullah ÖZTÜRK








Bir Cevap Yazın