*Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “Rahman’ın kulları onlardır ki; yeryüzünde tevazu ile yürürler, cahiller kendilerine laf atarsa “selam” derler.” (Furkan: 63.)
*Ebu Hureyre’den (r.a.) rivayetle, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kim ki, Allah için tevazu gösterirse Allah onu mutlaka yükseltir.” (Müslim- Adab.) (Tirmizi- Birr.)
*Meziyetin varsa hafa turabında kalsın; ta, neşv-ü nema bulsun. (Lemeat)
*Meziyetlerimizi, güzel hasletlerimizi, övgüye layık hallerimizi açıklamaktan çekinmeyip bu değerleri birer şöhret aracı yaparsak, bunların gelişemeyeceği ve neşv-ü nema bulamayacağı aşikardır. Nasılki tohumlar, çekirdekler toprağın altında saklı kaldıkları süre içerisinde kuvvet bulur, gelişir, filizlenir; meziyetler dahi gizlilik toprağında, tevazu örtüsü altında ihlas ile gelişir. Yoksa kaybolur gider, akim kalır.
*Tevazuda ölçülü olmak: Kibir, ne kadar zemme layık ise aşırı tevazu dahi insana verdiği zarar cihetiyle onun kadar zemme layıktır.
*Tevazuda ifrad iyi değildir. Miskinliğe, gayretsizliğe, tembelliğe götürür. İyi değilim diye diye iyilikten uzaklaşır. Nimete karşı nankör olur. Onda haksızlık, zulüm ve yalan da vardır. Bazen tasannu, riya ve nifak dahi karışır. Maksadının aksiyle karşılaşır. İhlas yapayım derken riyanın tam ortasında bulur kendini. Tevazu şifreye dönüşürse hiçbir manası kalmaz. Yani şifreli konuşur ve manen şöyle der: “Tevazu yapıyorum ki salih olduğum anlaşılsın. Çünkü salih kimseler tevazu yapar. Bana da tevazu yakışır.”
*İnsanın fıtratında öyle hasletler vardır ki, bunlar övgüye layık olan ve talep edilen meziyetler ise de ifrad ve tefrid sebebiyle istikamet kaybedildiğinde kötü hasletlere kalbolur. Mesela; sükut altın kadar kıymetli iken aşırısı pısırıklığa ve dilsiz şeytan olmaya sebebtir. İzzet ne kadar faziletli bir sıfat iken istikameti kaybederse gurura ve kibire dönüşür. Tevazu ne kadar güzel bir haslet iken aşırılığı onu zillet ve alçaklığa götürür. Mudara riyaya, mertlik sertliğe ve küstahlığa, iktisad cimriliğe, sehavet (cömertlik) israfa, tevekkül tembelliğe dönüşerek hidayetten uzaklaştırır.
*Temellük haramdır. Temellük, adetten ziyade alçalma ve tevazu göstermektir. Tevazu, güzeldir. Temellük çirkindir. (Mülteka- Mevkufat 2. Cilt, 374. Sh.)
*Nehai’nin şöyle dediği nakledilir: “Sahabe-i kiram, kendini bilmezlerin yüz bulup da kendilerine hücuma fırsat verecek şekilde kendi nefislerini zelil kılmalarını kerih görürlerdi.”
(Tefsir-i Kebir- Mefatihu’l- Gayb, Şura Suresi, 19. Cilt, 467. Sh.)
(Hulasa isimli kitaptan alınmıştır.)
Abdullah ÖZTÜRK








Bir Cevap Yazın