Boğa çiftlikte başkan seçildi.
Çiftlik evinin balkonuna çıkıp kendisini seçen ve orada hazır bulunan hayvanlara uzun bir konuşma yaptı.
Bütün hayvanlar onu dikkatle ve büyük bir merakla dinlediler.
Çiftlik hayvanlarına hitaben şunları söyledi:
“Sizler çok özelsiniz. Burada biz, hepimiz insanlar için çalışıyoruz. Görevimiz insanoğluna en iyi hizmeti sunabilmek olmalıdır. Bu bizi diğer hayvanlardan farklı kılıyor.”
Koca Boğa bir bardak su içip konuşmasına devam etti:
“Yönetim bende ve ben önemli biriyim. Ormanda arslan ne ise bu çiftlikte ben oyum. Emirlerime herkes harfiyen uymak zorundadır. Uymayan hayvanlar cezalandırılacaktır.”
Sonra Koca Boğa kendine yardımcı olarak seçtiği hayvanı ahaliye ilan etti.
“Burada kendime yardımcı olarak Beyaz Koçu seçtim. Yönetim işini koç kardeşimle birlikte yürüteceğiz. Onun emirlerini, benim emrim telakki edin.”
Koca Boğa ile Beyaz Koç çiftlik evinin kapısına “İdari Büro” yazılı bir tabela astılar.
Her gün sabah gelip akşama kadar burada çiftliğin ve hayvanların sorunları ile ilgilenip özverili bir şekilde çalıştılar.
Bir süre sonra Beyaz Koç yan çizmeye başladı. Bütün vaktini çiftlikteki koyunlarla geçiriyor İdari Büroya uzun zaman gelmiyordu. Yönetim ile ilgili görevlerini aksatıyordu.
Koca Boğa’yı bu durum derinden yaraladı ve çareler aramaya başladı.
Beyaz Koç ise buna aldırmıyor, ihmalkarlığına rağmen her yerde kendini baş yardımcı olarak tanıtıyordu.
Verilen görevi rütbe zannetmekle çok büyük bir hatanın içine girdiğinin farkında bile değildi.
Koca Boğa’nın uyarılarına da kulak asmıyor, bildiğini yapmaya devam ediyordu.
Koca Boğanın sabrı tükendi.
Başını sallayarak mırıldandı:
“Görevi rütbe zannedenler yakınlarını daima hayal kırıklığına uğratırlar.”
Son çareye başvurmak zorunda kaldı.
Sarı Deve ile görüşüp onu kendine yardımcı atadı.
Beyaz Koç bundan habersiz çiftlik hayvanlarına emirler yağdırmaya devam ederken Sarı Deve karşısına çıktı.
Ve şöyle dedi:
“Evet Beyaz Koç senin görevin buraya kadar. Sen liyakatini kaybettin. Reisimiz Koca Boğa beni yardımcısı olarak tayin etti. Seni bu görevden azletti.”
Beyaz Koç üzüntü ve kıskançlık içinde Koca Boğa’nın yanına gitti. Onu vefasız olmakla itham etti.
Koca Boğa sinirlenerek: “Seni tembel hayvan. Hem görevini yapmıyorsun hem de haklı gibi konuşuyorsun. Yazıklar olsun senin gibi görev bilinci olmayan sahte hayvanlara.” Dedi.
Koç, boğayı dinlerken içinden şöyle geçiriyordu: “İkinci adam olmak kadar berbat bir şey olamaz. Hep gölgede kalıyorsun. Kimsenin beni takdir ettiğini görmedim. Kendimi kıymetsiz hissetmem için ellerinden geleni yapıyorlar.”
Sonra Beyaz Koç, Koca Boğa’nın başvurusuyla çiftlikten ihraç edildi.
Kasabanın kasabına gönderildi.
Beyaz Koç karşısına çıkan fırsatı çok kötü harcadı. Ve layık olduğu sonu kendi elleriyle hazırladı.
Beyaz Koç Kasabanın kasabına gideceğini duyunca hiç bir şeyden habersiz sevinerek dedi:
“Kasabanın kasabı kaba saba değildir herhalde. Koca boğa kadar da olamaz. Onunla iyi anlaşacağımıza inanıyorum. Bu vefasız boğadan ve çiftlikteki ahmak hayvanlardan kurtuluyorum. Hem kasaba çiftlikten daha güzel.” Dedi.
Başına geleceklerden habersiz kasabanın yolunu tuttu.
Yolda dilinden şu sözler dökülüyordu:
“Alternatifleri mutlaka değerlendirmek lazım. Yoksa hangi fırsatları kaçırdığını asla bilemezsin.”
Masalcı amca Abdullah
08.03.2023 Çarşamba








Bir Cevap Yazın