Ölünce Allah’a Kavuşmak

Categories: Genel

Ölümle imtihan nihayet bulur. Film biter. Defter kapanır. Senaryo sonlanır. Artık gayb alemi insanın gözlerinin önüne serilir. Her şey ona ayan olur. Pişmanlık da bu zamandan sonra başlar. Eyvahlar, esefler, nedametler, ağlamalar ile kaybetmişliğin hüznü yoğun bir şekilde bu zamanda hissedilir. Artık yapacak bir şey kalmamıştır. Her şeyin bittiği andır bu!

Ölenin arkasından şöyle denir: “Allah’a kavuştu.” Halbuki ölümle başlayan bir süreç var. Cennete gitmeden, hesabı vermeden, sıratı geçmeden nasıl kavuşulur?

Bir memlekete giden o yerin sultanı ile görüşmüyor. Ölüp de kabre giren meleklerle karşılaşır. Berzah alemine girer. Kendisine gösterilen yere yerleşir veya yerleştirilir. Kıyametin kopmasını bekler. Kıyamet koptuktan sonra Cenab-ı Hak her insanı tek tek hesaba çeker. İnsanlar ayak parmaklarının ucunda beklerler. Hesabı görülene kadar bir yere kıpırdamaları mümkün olmaz. Allah’a kavuşmak ise bütün bu badirelerden sonra güzelce hesap verenler için mümkün olur. Cennet saraylarından cemalullahı müşahede ederler. Rablerinin güzelliğini seyrederler, O’nun feyizli, huşulu sohbetinde huzur bulurlar.

“Melekler onun canını alır. Sonra Allah’a döndürülürler.” (En’am: 61.- 62.)

Kur’an bazen bir sonraki aşamayı değil en son aşamayı anlatır. Aradaki safhaları bırakır ve neticeyi gösterir.

Bazen de sizi topraktan yarattık der, rızkınız göktedir der, sulb ve teraibden çıkar der. Başı söyler sonraki safhaları bırakır.

Böyle konuşmak yüce makamın iktizasındandır. Zamandan münezzeh olan ezelden bakar.

“Üzerinize vekil edilen ölüm meleği, canınızı alır, sonra Rabb’inize döndürülürsünüz.” (Secde: 11.)

Allah’a dönmek, O’nun mükafatı veya mücazatı ile karşılaşmaktır. Önümüzdeki günlerde bizi nelerin beklediği ve hesabı nasıl vereceğimiz hadis-i şeriflerde bildiriliyor:

*Ebu Berze El- Eslemi’den (r.a.) rivayetle, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kula;

Ömrünü nerede tükettiği,

İlmini nerede kullandığı,

Malını nerede kazanıp nereye harcadığı ve

Cismini nerede yıprattığı, sorulmadıkça onun ayakları ayrılamaz.” (Tirmizi- Kıyamet 4. Cilt, 228. Sh.)

*Ömrünü nerede harcadığı

Gençliğini nerede harcadığı

Malını nereden kazandığı

İlmi ile ne yaptığı

Sorulmadıkça kıyamet gününde ayakları kaymayacaktır.

(İ. Abidin 1. Cilt, 50. Sh.)

(Cevher İnci Altın)

Abdullah ÖZTÜRK

Bir Cevap Yazın