Paylaşmak

Categories: Genel

Paylaşmayı bilmeyen biter, erir, yek olur ve yok olur. Sürüden kopan gibi önce tek kalır sonra kurda yem olur. Bencil veremez. Veren kazanır, paylaşılan çoğalır. İnsanlara sırtını dönen, onları göremez. İnsanlar da onu görmez. Kesip düşürmek isteyen, kesince kendi düşer. Vurup yıkmak isteyen vurunca yıkılır. Kırmak için vuran, kolunu kırar. Dönüp terk edenler, dönünce terk edildiğini anlar. Paylaşmamak bencillikten, bencillik enaniyetten.

Ene varsa, ben yokum! Ben denen yerde ben yokum!

*Paylaşmayanlar da paylaşır.

Paylaşmayı bilmeyenlerin mahrumiyetini paylaşır.

Paylaşmayanlar da paylanır.

Ahirette; Hak canibinden gelen ta’zir ile paylanır.

*Nefislerin lezzet kapıştıkları yerden enelerin yarıştıkları yere geçmek kurtuluş değildir. Şehvetten bir nebze uzaklaşıp ene vadilerinde koşturanlar ne kazanıp ne kaybettiklerine dikkat etsinler. Nefsani ve hayvani hislerden geçip Fir’avni gurura kapılmak çıkmak mıdır? Yoksa inmek midir?

Ene varsa, ben yokum! Ben denen yerde ben yokum!

*Dünyadan ibret al, tevazu içinde eğil, sende de dört mevsim tezahür etsin. Dünya dik dursaydı dört mevsim oluşmazdı.

*Dünya gibi, güneşe baksan yaz olursun. Karanlığa baksan kış olursun.

Mesafe ile Musibet
Terakki eksik olursa mesafe, musibet ile kapatılır. Ramazanda gereken sevabı kazanamayanlar son günlerini sıkıntılı geçirirler ki musibet mesafeyi kapatsın. İhtiyarlıkta çekilen hastalıklar ve sıkıntılar da mesafeyi kapatmak içindir. Terakki ile gelmesi gereken yere gelemeyenler o yerlere getirilirler. Musibet, ibadetlerde eksiklik varsa gelir ve menfi ibadet olarak boşluğu doldurur. Onu olması gerektiği yere kadar götürür.

O halde başına gelenler, sadece yaptıklarının cezası değil, aynı zamanda yapmadıklarının karşılığıdır.

Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “Sana gelen her iyilik Allah’dandır. Sana gelen her kötülük de kendindendir.” (Nisa: 79.)

İnşirahın Önemi
Vüs’at ve genişlik niçin önemli?

Hidayetin tezahürü olan inşirah, insana ikinci bir fıtrat kazandırıyor. Kader bu vesile ile sana bir fırsat daha veriyor. Kabz ve darlık ise, fıtratın baskısını artırır. Kabz ile kaderin imtihan için fıtratımıza taktığı temayüller tezahür eder. Hırsızlığa, zinaya, içkiye, yalana, hıyanete ve zulme meyil varsa darlık ile bunlar ortaya çıkar ve irtikap edilir. Sanki sıkar, bastırır, dışarı çıkarır. Günaha girilir, haram işlenir. Günaha meyil, mücadele ile yenilir veya inşirah ile kurtulmak mümkün olur. İnşirah olursa mücadeleye gerek kalmaz. Olumsuz temayüller buharlaşır gider. Yıllarca kitaplarda aradığım hakikatin izahı budur. İnsanın, fıtratından gelen temayüllerinden kurtulacağı bir yolu olmasa, kader nasıl açıklanır. İnşirah işte bu yoldur. Bununla kaderin manası ve hikmeti anlaşılır. Kader cebirden ayrılır.

Abdullah ÖZTÜRK

Bir Cevap Yazın